ORGANİK TARIM

ORGANİK TARIM

İnsanoğlu doğduğu ilk günden bu yana günde belirli miktarda gıda almak zorundadır.Yaşamını sürdürebilmesi için Gıda alması zorunludur.Bu gıdaları üreten çiftçiler önceki çağlarda insan sayısının azlığından kaynaklı talep miktarındaki düşüklükten dolayı ürettikleri ürünlerin ellerinde kalmaması için ucuzdan satıyorlardı. Fakat günümüz çağına geldikçe insan sayısı artıyor ve buna karşılık talep miktarı da artıyor. Talep arttıkça çiftçi daha çok satıp daha çok para kazanmak istiyor. Paraya bu kadar düşkünlük çiftçilerin ürettikleri ürünlerin kalitesini, standardını artık çokta ilgilendirmiyor. Bitkinin meyve verebilmesi için , hastalığa yakalanmaması için , hastalığa yakalanmışsa kurtarılması için tüm kimyasal maddeleri bitkiye , toprağa veriyorlar. Bu kimyasal maddeler ilaçlar ve gübrelerdir , insan sağlığını olumsuz yönde etkilemektedir. Gün geçtikçe kanser oranları artıyor , gün geçtikçe çeşitli hastalılara yakalanma oranları artıyor ve gün geçtikçe gıdadan kaynaklı ölümler artıyor. Fakat 1970?li yıllarda ORGANİK TARIM fikri atıldı, uygulanmaya başlandı ve Türkiye?ye 1980?li yılların başında uygulanmaya başlandı. Organik Tarımın insan sağlığına yararlı olduğunu kanıtlayan bir uygulama açıklayayım.Bir bitkiyi azot miktarını ne kadar fazla verirsen bitki gelişimini o kadar geliştirir ,boyu uzun olur , gövdesi gelişir ? Ekonomik olarak kazancı daha iyi olur. Fakat kimyasal olarak üretilen bitki çeşidine % 50 civarında azot verebilirsin. Fakat organik tarım da % 7.8 den fazla azot veremezsin. Çünkü %8 den fazlası İnsan sağlığını olumsuz yönde etkiliyor. Peki çiftçiler organik tarıma nasıl geçerler ?  Öncelikle Organik Tarım sertifikası veren bir kuruluşla anlaşması ve anlaştığı şirketin çiftçinin gerekli koşulları sağladığında çiftçiye Organik Tarım sertifikası (Belgesi) verir. Gerekli koşullar : ? Sertifikayı almaya başvurduktan sonra 3 yıl içerisinde organik maddelerin verilmesi gerekiyor. -3 yıl gözetim altında şartlara uyulduğu belirlenirse şirketten organik tarım yaptığına dair belge alabilir. -Sertifikayı veren kuruluş çeşitli günlerde gelip topraktan, bitkiden parça alır ve analiz yapar , kontroller bu şekilde gerçekleşir. -Hiçbir sebeple araziye , toprağa , bitkiye  kimyasal madde verilemez. Ve birçok koşuları sağlayarak Organik tarım yapabilirler. Dünya çapında 37.5 milyon hektar alanda 1.8 milyon çiftçi tarafından organik tarım yapılıyor .Türkiye?de ise 42bin500 çiftçi organik tarım yapıyor. Bu da Türkiye? de çiftçi olanların %1.81?lik kesimini oluşturuyor? Organik tarım yapmak diğer kimyasal tarımdan daha fazla uğraştırıyor ve daha fazla masraflı oluyor. Kimyasal ilaç ve gübrenin kilosu 10 TL (tahmini rakam)  iken Organik ilaç ve gübrenin kilosu 20-25 TL (tahmini rakam) oluyor.Yani 2 kat fazla para ödemek zorunda kalıyor üretici. İnsanlar organik tarımda bilinçlendikçe organik ürün alma yolunda ilerliyorlar , sağlığına daha çok dikkat eden insanlar organik ürün almaya başladılar. Organik ürünlerin azlığından dolayı talep miktarının fazlalığından dolayı organik ürünlerin değeri de artmaktadır. 2 liraya aldığınız normal domates organik olarak üretildiğinde en az 2 katına satıldığını görüyoruz. Organik ürün günümüzde çok değerli olmaya başlamıştır umarım dünya kimyasal olarak üretilen ürünlerden bir an önce kurtulup yerini organik tarıma bırakır.çünkü insanlar gıda değil zehir yiyorlar..yaklaşık 40 yaşında kansere yakalanan insan sayısı 20 milyonu aşmıştır. Şuan fark etmiyoruz ama 40 lı yaşlara gelince bizde 20 milyonun içerisinde olabiliriz. ORGANİK MADDE TOPRAĞI ORGANİK ÜRÜN İNSAN SAĞLIĞINI KORUR